1985 yılında 5 TL. Aidat ile kurduğumuz kooperatif ile...

Boğaziçi köyündeki yazlık evimizi Zar-zor bitirdik ve...

Emekliliğimizin son günlerini dostlarımızla huzur ve mutluluk

içerisinde geçirmeye başladık!...

Yaklaşık 23 yıldır Boğaziçi köyünde yaşıyorum ve köylüler beni Gazeteci ABİ olarak tanımakta ve hepsi de son derece saygı ve sevgi ile ilişki kurmakta benimle!...

Ben de hepsini seviyor ve kardeşim, arkadaşım olarak kabul ediyorum!...

*

Sitemizin sahilindeki tapulu arazisine...

Aidatlarımızla bir kafeterya yaptık ve pandeminin

sınırları koşulları içerisinde faydalanıyoruz!...

Site yönetimimiz kendi imkanları çerçevesinde...

Ticari amaç gütmeden küçük çapta meşrubat ihtiyaçlarımızı

karşılıyor site personeli yardımıyla!...

Dediğim gibi; çay, kahve, su ve gazoz türü içecek dışında herhangi bir servis yapmaya zaten olanaklarımız yetersiz!...

Sitemizin sınırları belirlendiği için site üyesi olmayan hiç kimsenin...

Site olanaklarından yararlanması mümkün olmadığından, bizim ortamı kıskanarak izliyor ve kıskanıyorlar desem abartmış olamam!...

İşte bu kıskançlık ve imrenme duygusu...

Demek ki insanları, kötü duygular sonucu iftira ederek şikayetine dek sürdürüyor(!)

JANDARMA KARAKOLU KURULMASINA ÇOK SEVİNMİŞTİK...!

Köyümüzün güvenliği...

Yaklaşık 15 Km. Uzaklıktaki Güllük karakolundan sağlanıyordu...

Köyümüzde kurulacak olan Jandarma karakolu, tüm köylüler gibi bizleri de çok sevindirmişti...

Her ne kadar köyümüzde kayda değer olaylar olmuyor ve Jandarmaya ihtiyaç duymuyorsak da...

Güvenliğimizin yanı başımızda sağlanması güzel bir şeydi!...

Özellikle; pandemi döneminde sokağa çıkma yasağının uygulandığı günlerde bizlere karşı göstermiş oldukları...

Anlayış ve hoşgörülü davranışları ile hepimizin gönlünü kazanmıştı Jandarma görevlileri!..

*

Övgüler sunduğum Boğaziçi Jandarma görevlileri...

Bana göre görev sınırlarını aşarak...

Bizlerin özel yaşantılarına müdahale edercesine...

Yukarıda da bahsettiğim Kafeteryamızda “ALKOL” aramasına geldiler iki gün önce!...

Geçen yılda aynı iddia ile;

“Hakkınızda şikâyet var, Alkol satışı yapıyormuşsunuz” sözleri ile...

kafeterya da arama yapmak istemeleri hiç de yasal olmayan ve toplum haklarına saygısızlıktır!...

Yukarıda belirttiğim gibi; bizim tesisin dışarıya kapalı olması ve kişileri rahatsız etmesi...

Bu tür asılsız şikayetler de bizleri sorumsuz ve yasalara riayet etmeyen insanlar durumuna sokmaktadır!...

*

Bizler emekli kişileriz ve öyle pahalı restoranlara giderek zevk yapacak ekonomik imkanlara sahip insanlar değiliz!...

Kafeteryamızın içki satış ruhsatı olmadığından...

Sahil de şezlong üzerinde bir yudum Bira içmek zevkine nasıl ulaşabiliriz?

Evimizden getirdiğimiz 2-3 şişe Bira veya alkollü içecek ile elbette...

İşte o bira veya benzeri içkiyi kafeteryamızın buzdolabında bulundurmamız...

Restoran da içki satışı yapılıyor anlamı mı taşır?

Jandarmanın bana ait olan o içkilerin satışı yapılan alkollü içki yorumu yaparak rapor tutması doğru bir davranış olur mu Sayın Jandarma karakol komutanı?

Siz bu anlayış ile; asli göreviniz olan güvenliği sağlıyor imajı yaratabilir misiniz toplumda?

*

Bizler eğitimli ve aydın görüşlü, yasalara saygılı insanlarız!...

Milas Belediyesi tarafından uygun görülmeyerek verilmeyen “İçki ruhsatı belgesi” olmayan bir mekânda içki satışının yapılmayacağının bilinci içerisindeyiz!...

Hal böyle olunca; Jandarmanın bu tarz davranışının gerekçesini düşünmemek mümkün değil!...

AKMHP Hükümetinin alkollü içecekler konusundaki dini açıdan anlayışı ve kısıtlama uygulamaları herkesin malumudur...

Jandarmanın bu tarz davranışlarının nedeni;

Gerçekten şikâyet mi?

Yoksa; AKMHP hükümetinin “mahalle baskısına bağlı” tutumu mu?

Bu tip şikâyet bahanesine bağlı kişi ve toplumu rahatsız etme durumlarının...

Gerek yerli ve gerek se Yabancı turizmine vurulan bir darbe olacağı unutulmamalıdır!...