Yıl 1920. Vatanın tüm toprakları işgal edilmiş. Halk fakir ve çaresiz. Tüm bu karabulutları dağıtmak ve kurtuluş mücadelesinde birlik ve beraberlik duygusunu kazanmak için bir Marş yazılmasına karar verilmiştir. Bir yarışması yapılmış ve para ödülü konulmuştur. Dönemin Milletvekili Mehmet Akif Ersoy ödülü duyunca şiirini göndermek istemez. Âmâ Israrlara dayanamaz ve 12 Mart 1921 da gönderdiği şiiri bugünkü milli marşımız ilan edilir. Korkma diye başlar dizeler. Son şehidimizi verene dek bu vatan bizimdir. Bayrağımızı, toprağımızı yüceltir. Ve seslenir M. Akif Ersoy "Sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Her satırında yürekleri cesaretlendirir ve kurtuluş destanı yazılırken güç verir atalarımıza. M. Akif Ersoy, Allah’ım bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın dileğinde bulunmuştur. Benim adım Zeynep ve 10 yaşındayım. Daha kundaktayken annem ve babamın kucağında 30 ağustoslarla tanıştım. İstiklal marşının her satırından ayrı ayrı etkilenirim. Toprağı sıksam şüheda fışkıracak bilirim, o yüzden rahat uyu Mehmet Akif Ersoy Ata’mın da dediği gibi muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur bu cennet vatanı bizde bizden sonra gelecekler de son nefesimize kadar koruyacağız.

Zeynep Mil

10 yaşında 4.Sınıf öğrencisi