Zeybekoğlu; “AKP ne yazık ki hastalıklı siyasetine, ayrıştırıcı diline, beceriksizliklerini örtmek için etrafa saldırma huyuna devam ediyor. İl Başkanı Kadem Mete’nin açıklamalarını okurken bir mizah dergisi okuyor hissine kapılıyor insan. Tamamı doğru olmayan bilgilerden oluşan, adı basın açıklaması olan ve işin enteresan tarafı da devletin bir yatırımını yanına yine devletin müdürlerini de alarak kendini milletvekili ya da bakan zannederek inceleyen bir il başkanı. Adama sorarlar hangi sıfatla bu yatırımları inceliyorsun. Daha yatırımların içeriği hakkında bilgin yok ama bol keseden sallıyorsun.
Gelelim mizah yönü ağır basan, kendini bakan zanneden İl Başkanı’nın açıklamalarındaki yanlışlar konusunda doğru bilgileri vatandaşlarımızla paylaşmaya.
Öncelikle Muğla’nın ödediği vergilerin onda biri bile etmeyen yatırımları şehrimize yaptığını iddia eden, yıllarca bu yatırımları tamamlayamayan, tamamlayamayınca da sorunun sebebi CHP’li belediyelerdir diyen AKP’nin bu siyaseti yeni değildir. Hastane, TOKİ, yurtlar konusunda sorun hep aynıdır. Bu nüfus yoğunluğunu önemli ölçüde arttıracak yatırımlar için altyapı ve yolları yapacak yerel yönetimlerin görüş ve önerileri alınmamıştır. Yukarıdan gelen talimatla şehrin dinamiklerini bilmeyen AKP zaten yatırımı çok gördüğü Muğla’ya yapacağı yatırımları da halkın tabiriyle “burnundan getirerek” yapmaktadır.
Yurtlar konusunda seçilen alanın yanlış olduğu, öğrenci, şehir ilişkisinin tamamen koparılacağı kendilerine defalarca söylenmesine rağmen bildiklerini okumuşlardır. Yine aynı bölgede yer alan Üniversite Hastanesi, TOKİ ve KYK yurtlarının da yapılmasıyla su konusunda sıkıntı yaşanacağı da inşaatlar yapılmadan önce kendilerine söylenmiştir. “Yatırımı biz yapıyoruz suyunu da biz sağlarız” diyerek yola çıkan AKP zihniyeti ihaleye içme suyu temini için kuyular ve paket arıtma tesisi bile koymuştur. Olmayacak yerde kuyu açıp su arayan, paket atıksu arıtma tesisi için deşarj iznini almayı beceremeyince suçu belediyelerimize atma kolaylığına kaçmışlardır.
Kendini bakan zanneden İl Başkanı Kadem Mete’nin açıklamasında “utanç abidesi” diye tanımladığı paket arıtma tesisinin yapılması sayesinde milyonlarca lira tasarruf sağlandığını, Büyükşehir Belediyesi’nce oluşturulan çözüm önerisi ile hem tesisin izninin alınabildiğini, hem de küresel ısınmadan kaynaklı kıt su kaynakları olan ilçemizde yeşil alan sulaması için çözüm üretildiğini vatandaşlarımızın bilmesini isteriz.
İkinci konu da yine AKP İl Başkanı’nın doğru olmayan açıklamaları içerisinde yer almayan oysa vatandaşlarımızın bilmesi gereken, konunun uzmanlarından aldığım bilgilere göre Büyükşehir Belediye’miz yetkili kurumlarla yapılan toplantılarda, “Protokol kapsamında yaptığınız tüm yatırım bedelini size ödeyelim, ilgili mevzuatların da emrettiği şekilde bedeli karşılığında sistemi MUSKİ’ye devretmeniz akabinde gerekli yatırımlar yapılarak profesyonel işletme standartlarında su temini MUSKİ tarafından sağlansın” önerisi sunmuş, Üniversite ve yurtların yetkililerinin içme suyu sistemi işletmeye çalışmaları yerine, esas görevlerini yapması ve içme suyunun sistemleri ve kaynaklarının bütünleşik olarak yönetimini amaçlayan bu öneri kabul görmemiştir.

Bu önerinin uygun görülmemesine rağmen, yapılan toplantılarda özetle; Büyükşehir Belediyesinin tüm yatırım ve işletme yükümlülüğünü üstlenmesini içeren ama sistemin devrini kabul etmeyen bir karar alınmıştır. Toplantı tutanaklarına istinaden hazırlanan protokol Büyükşehir Belediyesi kuruluşu MUSKİ, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından imzalanmış diğer tarafların protokolü imzalamamış olması nedeniyle süreç tıkanmıştır. Yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen MUSKİ tarafından yeni yapılan yurtlara su temini adına alternatif çözüm üretilerek gerekli hidrolik düzenleme ve terfi yapımına da başlandığını hemşerilerimizin bilmesini isteriz.
İmzanın atılmaması, il başkanının ortaya çıkıp bakan edasıyla yurtları gezerek basın açıklaması yapması, Büyükşehir Belediyemizi suçlaması zamanlama olarak da çok manidardır. Demokrasi rüzgarını arkasına alan, gelmekte olanın yaklaştığı bir dönemde yolcu Abbas’ı bağlamak için bu siyasi hamlelerinizle artık kimseyi kandıramazsınız. Prompter siyaseti bitiyor, yerine halkını dinleyen, halkın içinde, kandırılmayan, aldatılmayan, ne dediyseler yaptık demeyen dik duran bir siyaset anlayışı geliyor.” dedi.