İlçe Başkanı Süleyman Demirtaş; ziyaretlerinin sebebinin oy istemek olmadığına vurgu yaparak “Buraya gelişimizin sebebi sizlerden oy istemek değil. Henüz seçim atmosferine girmedik. İlçe teşkilatı olarak tam da pandemi sürecinde kurulduk ve dolayısıyla bugüne kadar sizlerle bir araya gelemedik. Onun için bu gelişimizin sebebi sizlerle tanışıp, sohbet etmektir. Bugün sizleri dinleyip, bizim bilmediğimiz sorunlarınızı öğrenmek üzere buraya geldik” dedikten sonra mahalle sakinlerine çalışmaya katılan yönetim kurulu üyesi arkadaşlarını ve ilçe teşkilatını tanıttı. Partinin mahalle ziyaretlerine İlçe Başkanı Süleyman Demirtaş, Kadın Politikaları Başkanı Neşe Çoban, Gençlik Çalışmaları Başkanı Ümit Efe Can ile bazı yönetim kurulu üyeleri ve gençlik kolları üyeleri katıldı. Heyet ilk ziyaretini Şenköy mahallesine gerçekleştirdikten sonra sırasıyla Kapıkırı ve Derince mahallelerini de ziyaret etti.

Eğer erken ve baskın bir seçim olmazsa, Genel seçimlere yaklaşık olarak bir yıl kaldığını ve genel başkanları Ali Babacan’ın söylediği gibi seçimlere kendi amblemi ve kendi listeleriyle gireceklerini belirten İlçe Başkanı Demirtaş; “Ancak bir konuya açıklık getirmek lazım. Bu tamamen, yeni değiştirilen seçim kanununun partimizi mecbur bırakmasındandır. Yoksa 6 partinin oluşturduğu Millet ittifakından ayrılmış değiliz. Kaldı ki Millet İttifakı’nı oluşturan tüm partiler seçimlere kendi amblemi ve kendi listeleriyle girecekler.

 Cumhurbaşkanlığı konusunda yine 6 parti birlikte hareket edecekler. Genel başkanımızın açıklamasının ardından bazı çevreler sanki 6’lı masada çatlak varmış gibi bir algıyı yaratmaya çalışıyor ancak onların dediği gibi bir ayrılık yok” diyerek başladığı konuşmasının devamında şunları söyledi.

“Sayın Cumhurbaşkanı, “Siz 2023’te yetkiyi bize verin, bakın ekonomi başta olmak üzere her alanda Türkiye’nin nasıl şahlanacağını göreceksiniz” dedi. Sanki 22 yıldır ülkeyi başkaları yönetiyor da önümüzdeki dönem için yetki istiyorlar. Bu talihsiz açıklamayı bizim aklımızla dalga geçmek olarak görüyoruz.

Sözlerimiz yanlış anlaşılmasın. Biz partiyi değil, uyguladıkları politikaları eleştiriyoruz. Önümüzdeki günlerde yine sizlerle bir araya geleceğiz. Tarımdan, eğitime, sağlıktan tüm diğer alanlardaki parti programımızı sizlerle paylaşacağız. Bugün biz sizleri dinlemek istiyoruz” diyerek sözü mahalle sakinlerine bıraktı.

“BU MAZOT, GÜBRE VE YEM FİYATLARIYLA KÖYLÜ NASIL ÜRETİM YAPACAK?”

Ziyaretin ilk durağı Şenköy’de mahalle sakinleri, tarım ve hayvancılıkta yaşanan sıkıntıları dile getirirken, bir mahalle sakini; “Bir yıl önce cebime 20-30 lira koyar ilçeye giderdim. Dönerken ekmek veya diğer ufak tefek ihtiyaçları alıp dönerdim. Şimdi 100 lira ile gidiyorum, ekmeğin dışında hiçbir şey alamadan geri geliyorum.

Paramızın pul olduğunu, hiçbir alım gücünün kalmadığına son derece üzülüyoruz. Fakat çözüm için de ciddi bir adım atılmadığını, geçici çözümlerle bir şeyler yapıldığını görmemiz bizi daha çok üzüyor. Çiğ süt fiyatları bir miktar arttı ancak zamlı fiyat elimize geçmeden süt yemlerine zam geldi. Yani değişen bir şey olmadı. Eskiden her evde 5-10 büyükbaş hayvan vardı, şimdi arayın bu köyde 5 hayvanın olduğu bir tek ev bulamazsınız. Son 10 yılda kurulan birçok büyükbaş hayvan çiftliğin de hayvan sayıları yarının altına inmiş durumda ve hatta birçoğu faaliyetini durduracağını söylüyor.

Çiftçi zaten traktörüne binip tarlaya gitmekten korkar oldu. Bu mazot fiyatıyla kim nasıl ekip biçebilir ki? Borç-harç ekip, biçse bile sattığı zaman masrafını karşılayıp karşılamayacağından emin değil. Verilen destekler yetersiz, kaldı ki zamanında ödenmiyor. Kısaca köylü üretmekten vazgeçti” diyerek uzun bir konuşma ile yaşanan sorunları anlattı.

“YAKINDA BU KÖYDE KİMSE KALMAYACAK”

Şenköy’ün ardından geçilen Kapıkırı Mahallesi’nde ise asıl sorunun, mahallenin ‘Birinci Derece Sit’ alanı olması ileri sürüldü.

Bir mahalle sakini; “Yıllardır her seçim döneminde siyasetçiler gelir, anlattığımız sorunu not alır ve gider. Bugüne kadar hiçbir çözümün olmadığını gördük. Yüzlerce dilekçe ile müracaatımız, topladığımız imzalar, hatta önceden ‘BİMER’e, şimdi de ‘CİMER’e yaptığımız başvuru var. Ne hükümet ne de yerel yönetimlerden bir Allah’ın kulu gelip şu köyde gerekli incelemeyi yapmadı. 70-80 yıllık evlerin çatısındaki kiremiti bile değiştirmemize izin vermiyorlar.

Köydeki tüm evleri dolaşın. Kaç tane küçük bebek göreceksiniz bir bakın! Çünkü artık gençlerimiz evlendiğinde köyde değil, ilçede yaşıyorlar. Tarihi dokunun bozulmasını biz de istemiyoruz. Ancak buraya söylendiği gibi turist gelecekse acaba nerede barınacak, nereyi gezip görecekler? Köyün ortasından pis lağım suyu akıyor. Çevreye yaydığı kötü kokudan öte hepimizin sağlığını tehdit ediyor. Büyükşehir belediyesi nerede? Sayın Osman Gürün Başkan acaba 8 yılda bir kez tüneli geçip buralara gelmiş mi? Bize bir çivi bile çakılmasına bile izin verilmezken Bafa Gölü’nün hemen kenarına yapılan villayı kimse görmüyor!

Bizim köyümüz tarım ve hayvancılığın yanında balıkçılık da yapıyor. Her kış, fırtına nedeniyle kayıklarımız parçalanıyor. Anıtlar Kurulu’na defalarca 20 metrelik bir alanda barınak kurmak için dilekçe verdik ancak talebimiz birinci derece sit alanı olduğu gerekçesiyle reddedildi. Yakında bu köy tamamen boşalacak” diyerek Kapıkırı Mahalle sakinlerinin sorunlarını paylaştı.

"ÜRETİCİ KÖYLÜNÜN DESTEKLENMESİ GEREK"

DEVA Partisi Milas İlçe Teşkilatı’nın son ziyareti, Milas’a bağlı Derince Mahallesi’nde gerçekleşti. Özellikle tarım ve hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı ve vatandaşın ana geçim kaynağının zeytincilik ve hayvancılık olduğu vurgulanarak, son bir yıldaki maliyet artışlarıyla özellikle hayvancılığın yapılamaz hale geldiği belirtildi.

Kısa vadede geçici çözüm, uzun vadede ise kalıcı çözüm için mutlaka üretici köylünün desteklenmesi gerektiğini belirten mahalle sakinleri; “yüksek maliyet nedeniyle çiftçi zaten ilaç ve gübre alamıyor. Oysa toprak analizi yapılmış ve sonuca göre gübre ile ilaç kullanılmış olsa em çiftçinin maliyeti düşecek, hem de milli ekonomi zarar görmeyecek. Çünkü bugün çiftçinin büyük bir bölümü bilinçsizce gübre ve ilaç kullanıyor.

Uzun vadede mutlaka bir ziraat lisesi veya fakültenin Milas’a kurulması gerek. İlçe Tarım ve İlçe Ziraat Odası daha fazla teknik ekip desteği vererek üreticinin bilinçlenmesini sağlamalılar.

Örneğin bölgedeki hayvancılığın ne durumda olduğunu kimse bilmiyor! Kaç tane hayvan çiftliği var? Bu çiftliklerde kaç hayvan besleniyor? Bu çiftlikler başta olmak üzere hayvancılığın bölge ve ülke ekonomisine katkısı ne kadar kimse bilmiyor. Yetkilerin bizlerle bu tür bilgileri paylaşmasını bekliyoruz. En azından bizler de ne yapacağımıza doğru karar vermiş oluruz” diyerek beklentilerini anlattılar.

Önümüzdeki süreçte yine geleceklerini, bu kez çözüm önerilerini vatandaşlarla paylaşacaklarını belirten İlçe Başkanı Süleyman Demirtaş, özellikle tarım politikaları konusunda ilçe yönetim kurulu üyesi, Başkan Yardımcısı Nazmi Yükselen’ in görevlendirildiğini; Deva Partisinin tarım konusundaki çözüm önerilerini daha detaylı olarak anlatacaklarını vurguladı.