Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Toplantısı’nda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gezi olaylarına katılan kadınlar için ağza alınmayacak ağır ifadeler kullanarak, TBMM çatısı altında adeta kin ve nefret kusmuştur. Oysa Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından o meclis kürsüsünden 84 milyonu kucaklayacağını, herkese eşit davranacağını, oy versin vermesin Türk milletinin cumhurbaşkanı olacağına dair yemin etmişti.

Ortada işlenmiş bir suç varsa bu ülkenin polisi ve askeri var. Tutar götürür ve Yüce Türk adaletine teslim eder. Cezasını da bağımsız yargı verir. Ülkeyi yönetmesi, içeride ve dışarıda 84 milyonu temsil etmesi için seçilen bir cumhurbaşkanına kendi halkından birileri için böyle ifadeleri sarf etmesi hiç yakışık almamıştır.

O meclisi kuran ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu söyleyen Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bakın Türk kadını için şöyle diyor: “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. Dünyada her şey kadının eseridir.” Sayın cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın söyleminden ne kadar farklı değil mi?

Şahsen hepimizin onuru, bağımsızlığı, üzerinde yaşadığımız toprak parçasını vatan yapma adına erkeğinin yanında, onunla omuz omuza mücadele veren o eli öpülesi kadınların torunları olarak özetle bu ülkede yaşayan ve kendilerinden olmayanlara ağza alınmayacak şekilde iftiralarla dolu hakaretler edilmesini kabul etmek mümkün değildir.

Hem şahsım hem de tüm kadınlar için söylemiş ve insanları birbirine düşürmeye çalışan, insanlara bizi düşman diye gösteren belki bazı odakları bizlerin üzerine salacak bu tip söylemler toplum genelinde eğer değer bulursa insanların bize karşı olan kinleri belki de bu ülkede kadın cinayetlerini arttıracaktır.

Bizler AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında herhangi bir suç duyurusunda bulunmak yerine kendisini önce Allah’a, sonra da bu ülkenin onurlu, ülkenin geleceğini inşa etme adına erkeğiyle omuz omuza mücadele eden tüm Türk kadınlarına havale ediyoruz.

‘Tek adam’ rejiminin ülkeyi getirdiği noktayı görmezden gelmeyenlere karşı düşmanca bir tutum içine giren kim olursa olsun bu milletin asla affetmeyeceğini ve sandıkta bunun hesabını soracağından eminiz.

Biz kadınlar olarak ölmek, öldürülmek istemiyoruz. Tüm haklarımızı sonuna kadar savunacağız. Biz yönetenlerden kadına yönelik şiddete; taciz, tecavüz ve cinayetlere dur demelerini beklerken, anne, kız kardeşiz, eş veya evlat olduğumuz unutularak böyle yakışıksız ifadelere maruz kalmayı kabul etmiyor, bu hakaretleri kınıyoruz.