Tam bir asır önce büyük kayıplarla,imkansızlıklarla ülkemiz de "CUMHURİYET" ilan edilmiş idi.

Vatanımız düşman işgalinden kurtarılarak, yeni, demokratik ve modern bir Türkiye'nin temelleri atılmıştı.

Büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk yüz yıl önce öğretmenlerle yapılan toplantıda " öğretmenler yeni nesil sizlerin olacaktır.Fikri hür, vicdanı hür,irfanı hür, nesiller yetiştireceksiniz." demişti.

Tam yüz yıl sonra ise, iktidarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisinin kurucusu ve başkanı olan, reisicumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet Akademisinin mezunlarına karşı yapmış olduğu konuşma da, "İmamlar, yeni nesil sizlerin olacaktır." demiştir.

Bu gün yurdumuzda, 7 000 e yakın sağlık kuruluşu bulunmaktadır.Doktor sayısı ise107 000 dir. Buna rağmen 105 000 doktor açığımız vardır.1250 hastanemiz bulunmaktadır.

Her yıl mezun olan doktor sayımız 9 000 civarında dır.

Bütün bu gerçeklerin yanı sıra, başka ve acı (!) bir noktaya gelelim. Recep Tayyip Erdoğan' ın yeni nesilleri emanet ettiği din adamlarının durumları nedir.?

Dünyada ki müslüman sayısının % 6 sı yurdumuzda dır.Bütün dünya da ki camiilerin ise yüzde 65 i de yurdumuzda dır.

Sağlık bakanlığının bütçesi 2,7 milyar lira iken, diyanetin bütçesi,12 milyar liradır. Yurdumuzda 85 000 adet camii ve 275 000 imam bulunmaktadır.Her yıl mezun olan imam sayısı ise 60 000 dir.

Bu gün güney de suriye de PKK ,DEAŞ, gibi terör örğütleri ile savaş halınde olduğumuz yüce ordumuzun ve sivillerimizin kaybettiği canlarımızın sayısı ise 35 576 dır. Ve bu savaş halen devam etmektedir.

Savaş halinde olan ordumuzun bütçesi, diyanet işlerinin bütçesinin tam 1/3 kadardır. Bir imam 27 627.-TL. maaş almaktadır.

Şimdi işin bir başka yönünü inceleyelim. AKP sinin iktidarda olduğu 22 yıldır, eğitim

düzeyimiz de büyük değişiklikler olmuştur. Özellikle doğu ve güneydoğu anadolumuzda ki fen dersleri ağırlıklı anadolu liseleri, imam hatip liselerine dönüştürülmüştür, dönüştürülmektedir.Meslek liselerinin yer yer kapatıldığı, yeni meslek liselerinin açılmadığı görülmektedir.

Japonya ' da ortalama bir insan bir yıl da 25 adet kitap okurken,bizde ise 6 kişi yılda sadece bir kitap okumaktadır.Türkiye'de kütüphane sayısı 1412 iken, kahvehanelerimizin sayısı ise 570 000 dir.

Bütün bunlar göstermektedir ki, vatanımız gittikçe daha cahil bir nufusa sahiptir ve olmayada devam etmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği bu vatanı,dini bir ülke olarak yaratılmasının arifesinde olduğumuz aşikardır.

Ilımlı bir İslam cumhuriyeti ile bu İslam cumhuriyetinin başında bulunmakta olan cumhurbaşkanımızın en büyük hayali, hilafeti ilan ederek, halife olması dır.

Bütün bunların yanı sıra ise bu noktada söylenebilecek tek şeyin gene de İslamiyet rehberi olan Kuran- ı Kerim dir. Yaradanın bize rehber olarak verdiği bu kitap,bakın, biz kullarına ne buyurmaktadır.;

"İmamlık görevi esas değil de, cami cemaatini eğitme ve kayyumluk için görev verilen ve maaş bağlanan birisinin ilimde uygun durumda olması gözetilerek camilerin cemaatlerine ve mahalle halkına hizmet götürülmesi anlayışıyla cevaz verilen ücret alma durumu, zamanla imamlık için para alınmasının cevazı anlayışına dönüşmüştür."

"Kuran okutma ve imamlık gibi taatler karşılığı ücret talep etme hanefi fıkhında haramdır. Diğer mezheplerde durum aynıdır.

İmamlık Ve Müezzinlik Gibi Görevlere Karşılık Ücret Alınması Haramdır."