Bugun...


Ahmet Şenol

facebook-paylas
" ÜLKEMİZİN HALK OYUNLARINA DAİR. "
Tarih: 21-11-2021 00:02:00 Güncelleme: 21-11-2021 00:02:00


Bilindiği üzere; Dans ve Oyun kavramları birbirinden farklıdır. Hala, halk oyunları ve/veya halk dansları tartışmasının yanında, halk dansları ve/veya geleneksel dans tanımlamaları da tartışmaya açık durmaktadır.

Ayrıca, Yükseköğretim kurumlarındaki lisans programları, Türk Halk Oyunları Bölümü ile yüksek lisans programları ve doçentlik uzmanlık alanlarının tanımlamaları göz önüne alındığında, halk oyunları alanının isimlendirilmesi konusunda, halen bir terminolojik birlikteliğe varılamadığı görülmektedir.

Bu arada, Halk Oyunlarının, kültürel, sportif ve sanatsal bağlamlarının da bulunduğu ve bu nedenle de tek bir çatı kavramı altında ele alınmasının, günümüz disiplinler arası bilimsel yaklaşım anlayışına uygun olmadığı bilinmektedir.

Ülkemiz de kurumsal halk oyunları hafızası, güncel yazılı kaynaklar eksik ve yetersizdir. Halk Oyunları ile ilgili yabancı dilde yazılmış, çeviri kaynak eksikliği bulunmakta ve bu eksikliğin giderilmesi hususunda sistematik bir çalışma yapılması gerekmektedir. Halk oyunları ile ilgili etkinlik göstermekte olan dernek, vakıf ve kurum vb. sivil toplum kuruluşları, maalesef kuruluşlarındaki işlevlerini kaybederek yeni işlevler kazanmışlardır.

Bu nedenle misyonları konusunda yeniden değerlendirmeye gitmeleri gerekmektedir. Değerlendirilecek diğer bir hususta, Hareket analizi ve notasyonudur.

Hareket analizi ve notasyonunun yalnızca bir arşivleme aracı olarak görülmemesi gerekir, hareketin daha doğru ve sağlıklı bir şekilde kavranabilmesi ve analiz edilebilmesi için, halk oyunlarının sınıflandırılabilmesi hususunda, bilimsel bir kaynak yöntem olarak kullanılmasının gereklidir.

 

Hareket analizi ve notasyon alanında farklı yöntemler (Laban, Benesh, HPNS vb) kullanan ve ilgili diğer alanlardan da (dans, antropoloji, spor bilimleri, sağlık bilimleri vb.) yararlanan uzmanların, daha yoğun ve etkin çalışmalar yürütebilmesi için bir "Koreoloji Enstitüsü" kurulmasına ihtiyaç vardır.

".. Halk Oyunlarının SINIFLANDIRILMASI... "

Başkaca bir konuda, Halk Oyunlarının “tür”, “yöre” ve “bölge” ye dayalı sınıflandırmaların bilimsel olarak eksik ve yetersiz olduğu, bu nedenle de yeni, daha geçerli ve güvenilir bir bilimsel sınıflandırma çalışması yapılmalıdır.

Bu sınıflandırma çalışmasında, önceliğin beden analizine verilmelidir. Böylece hareket analizi, notasyon sistemlerinin bir alternatif olarak kullanılması yöntemiyle, önemli verilerin elde edilebilecektir. Bunun için, Hareket analizi notasyon sistemlerinin, eğitim süreci içerisinde daha geniş ve detaylı yer bulması gereklidir.

Halk oyunları alanı ile ilgili araştırma, derleme hatta uygulama çalışmalarında, özellikle sosyoloji, antropoloji, arkeoloji gibi alanlardan uzmanların, disiplinler arası bir takım çalışması İçinde yürütmelerinin daha bilimsel sonuçlara ulaştıracağı gözden kaçırılmamalıdır.

Halk Oyunlarının, farklı kültürler temelinde, ortaya çıkartılmış kuramlar çerçevesinde değerlendirilmesi yerine, kendimiz tarafından (Halk oyuncular) oluşturulacak kültürel kuram veya kuramlar çerçevesinde ele alınarak, evrensel, bilimsel bilgi dağarcığına katkıda bulunulması, daha doğru bir yöntem olabilecektir.

Halk Oyunları ile ilişkili, özellikle de antropoloji, arkeoloji, tarih ve sanat tarihi gibi diğer disiplinlerin içinde de halk oyunlarına ilişkin çalışma dallarının açılması gerekmektedir.

Ülkemizde halk oyunlarına dair, yaşayan somut olmayan kültürel miras unsurlarının belirlenmesi ve UNESCO listelerine dahil edilmesi hususunda çalışmaların eksikliği göz önünde bulundurularak, bu konudaki araştırmaların yapılması gerekmektedir.

Ulus devlet bilincinin yerleştirilmesi işlevine hizmet eden “Türk Halk oyunları” isimlendirmesinin, günümüzde bu işleve cevap verip veremediği hususunda fikir ayrılıkları olduğu, Orta Asya’da yaşayan dansların neden bu sınıflandırma içerisinde yer almadığının net bir dayanağının olmadığı, dolayısıyla da isimlendirmenin bağlamı ve konusunun da terminolojik bir netliğinin olmadığı bilinmektedir.

O nedenle, Toplumsal cinsiyet eşitliği vb. gibi farklı bakış açılarına da özellikle halk oyunları alanındaki kimlik tartışmalarında, söz hakkı tanınması gerekmektedir.

Başka bir hususa da dikkat çekmek gerekirse, “Otantik”, “Geleneksel”, “Yerel”, “Düzenleme”, “Stilizasyon”, “Koreografi” vb. gibi birçok kavram ve bağlamlar konusunda ciddi bilinmezliklerin var olduğu, kullanılmakta olan kavramların alışkanlıklar yoluyla ezbere kullanıldığı ve bu nedenle alanda kullanılan terminoloji konusunda, baştan başlayarak yeniden çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Bu nedenle, Uygulama çalışmalarının ve bu çalışmaları gerçekleştirilen kişi ve/veya kişilerin isimlendirilmesinin doğru yapılması (eğitmen, koreograf vb.) gerekmektedir. Kanayan bir yara olarak gördüğümüz Halk Oyunları yarışma etkinlikleri ve kriterleri, halk oyunları uygulama çalışmalarına etki etmektedir.

Bunun için, Halk Oyunlarının ülkemizdeki imajı, arzu edilen noktada değildir. Ayrı bir konuda, halk oyunlarının mesleki tanımlamasının olmadığı ve dolayısıyla da devlet tarafından tanınmadığı bir gerçeğidir. Bizce, halk oyunlarının meslek olarak tanınması ihtiyacının, devletten beklenmesi yerine, ilgili paydaşların aynı amaç kapsamında bir araya gelerek, yapacakları geçerli ve güvenilir, yani bilimsel bir tanımlama ortaya koyması yoluyla giderilmesi daha sağlıklı olacaktır.

Mesleki tanımlamanın yanı sıra, mesleği uygularken uyulması gereken ahlaki değer ve etik kuralların da belirlenmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi, Halk oyunları alanında eğitim veren yüksek öğretim kurumları ile alandaki birincil işlevi yarışma düzenlemek olan federasyon, arasında halk oyunları ile ilgili bir fikir birliği yoktur.

Bunun için, Kurumların, halk oyunları alanı ile ilgili işlevleri kapsamında, kendilerini değiştirmeleri ve geliştirmeleri gerekmektedir.

Halk Oyunları akademisyenlerin de hem kurumsal hem de bireysel olarak, kongre, konferans, panel, seminer, çalıştay vb. çeşitli bilimsel toplantılar yoluyla daha sık bir araya gelerek ortak çalışmalar ve tartışmalar yürütmesi gereklidir.

Son olarak;

Halk oyunları özelinde yayın yapacak, bilimsel bir dergi ihtiyacı ortadadır. Saygılarımla...

 

Ahmet Şenol

(Halk kültürü ve halk oyunları araştırmacısı- Yazar-Şair-Fotoğraf sanatçısı)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI