İYİ Partililer Milas’a bağlı İkiztaş Mahallesi’nde, seçimlere sayılı günler kala eleştirinin dozunu arttırdı. Mahalle Muhtarı Hasan Yayla, konuklarına hoş geldiniz dedikten sonra; “Bugüne kadar sizlerden herhangi bir talebimiz olmadı. Çünkü partiniz ne genelde ne de yerelde iktidar değil. İnşallah önümüzdeki seçimler gönlünüzdeki gibi sonuçlanır, o zaman talep ve isteklerimizi sizlere iletiriz. İkiztaş birçok hizmeti fazlasıyla hak ediyor. Örneğin 2014 öncesi altyapı projesini başlattık ancak büyükşehir yasasının ardından projemizi bir türlü büyükşehir belediyesine kabul ettirmedik. Öte yandan köyümüzde mutlaka çok amaçlı bir salona ihtiyacımız var. Köyümüz de size mutlaka destek olacaktır. Başarılar diliyorum” dedikten sonra sözü İlçe Başkanı Gürsel İnce’ye bıraktı.

31 Mart’ta yapılacak seçimlerin bir yerel seçim olduğunu bir kez daha belirten İlçe Başkanı İnce; “Artık toplum olarak genel seçim ile yerel seçimin ayırımı yapmak zorundayız. Genel seçimde seçmen, partinin ideolojisine, liderine bakarak oy kullanır. Yerel seçimlerde ise adaya, projesine, liyakatine, vizyonuna, meclis üyesi adaylarına ve dürüstlüğüne bakarak oy kullanır.

Bugüne kadar genel seçimlerde hangi partiye oy verdiyseniz, bu sizde saklı olarak kalsın. Buna kimse bir laf diyemez ancak yerel seçimde adaydan daha çok partiyi öne çıkarmak yanlıştır.

Bakın son 35 yılın 30 yılında Milas’ı Cumhuriyet Halk Partili adaylar yönetti. Bir dönem Ali Doğan Serçek başkanlık yaptı. Ben, 1991 doğumluyum. Sayın Fevzi Topuz ilk başkan olduğunda dünyada yoktum. 13,5 yıl belediye başkanlığı yaptı, ardından da 5 yıl milletvekilliği. Yaşı 70’i geçmiş. Yıllarca başkanlık yaptı da Milas’a hangi hizmetleri, hangi eserleri bıraktı? Benim eserim diye sahip çıktığı eserlerin neredeyse tamamı Sayın Serçek’e ait. O zaman yapamadın da şimdi mi yapacaksın?

“BİZ ADAYLA MI YARIŞACAĞIZ, CEKETLE Mİ?”

Nasıl olsa biz kazanacağız havasına giren zihniyetin, şimdiden belediyede çeşitler düzenlemeler yaptığını duyuyoruz. Buradan bunu yapanlara sesleniyorum; sevincinizi yarıda kesmek istemem ama durun daha son sözü Milaslılar söylemedi.

Unutmasınlar ki artık ‘ceketimizi aday göstersek kazanırız’ söylemi geçmişte kaldı. Artık Milaslı boş laf değil; yollarının yapılmasını, altyapı ve kanalizasyon sorunlarının çözülmesini istiyor. Türkiye’nin en fazla yağış alan ilk 3 ilinden biri olmasına rağmen hala su problemleriyle uğraşan, öte yandan da Türkiye’nin en pahalı suyunu içen Muğlalılar, 10 yılda hiçbir ilçenin imar sorununu çözemeyenlerden bir cevap bekliyor. Son 5 yılda İkiztaş’a ve çevredeki köylere defalarca geldim. Aynı yol… Hiç değişmedi. Henüz bu bölgeler sıcak asfaltla tanışmadı. Buraya gelip vatandaşa ne anlatacaksınız? Bu vatandaş size neden oy versin?

Devasa seçim bütçeleriyle, şova dönük gösterişli siyasi çalışmalarınız artık vatandaştan karşılık bulmuyor. Vatandaş aş, iş derdinde… Geçim sıkıntısıyla boğuşuyor. Çiftçi üretemez, hayvancılık yapamaz hale gelmiş, sizin hiç umurunuzda değil.

MUĞLA ARTIK İTHAL ADAYDAN BIKTI, USANDI!

2002’den bu yana ülkeyi yöneten iktidar, 22 yılda Muğla’da kimseyi yetiştirememiş, kalkmış Mardinli birini Muğla’ya aday gösteriyor. Sayın Ayaydın’ın Muğla ile ilişkisi yılda sadece bir ay gelip Bodrum’daki yazlığında kalmaktan ibaret. Daha önce de genel seçimlerde Türkiye’den değişik bölgelerinden getirdikleri adayları Muğlalıların önüne çıkarıp seçmelerini istediler.

İktidar partisi Milas’ta ise daha garip bir işe imza attı. 5 adaydan biri olacak derken, hiç adaylık başvurusu olmayan Sayın Rüştü Yiğitkaya aday gösterildi. Sayın Yiğitkaya defalarca aday olmuş ama Milaslı kendisine onay vermemiş. Şimdi ne değişti? Daha önce vermediği desteği şimdi neden versin? Milaslı artık her seçim döneminde karşısına çıkan bu isimlerden ne zaman kurtulacak? Hani gençler sizin için öneliydi? O zaman çekilin kenara gençler ortaya çıksın.

Bakın adayımız Sayın Mehmet Çayırlı, genç ve dinamik olmasının yanında dürüst kişiliğiyle tanınıyor. Keza meclis üyesi adaylarımız da öyle. Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Sayın Metin Ergun da yıllardır siyasetin içinde ve bugüne kadar hakkında en ufak bir şaibe duyulmadı. Bu nedenle diyoruz ki gelin genel seçimlerdeki tavrınızı, ideolojinizi bir kenara bırakın, size hizmet edecek bir adayı ve meclisini işbaşına getirin” diyerek İkiztaş mahalle sakinlerinden destek istedi.

İlçe Başkanı İnce, belediye meclis üyelerinin tanıttıktan sonra sözü, partinin Belediye Başkan Adayı Mehmet Çayırlı’ya bıraktı.

ÇAYIRLI, KENDİSİNİ, MECLİSİNİ VE PROJELERİNİ TANITTI…

Başkan Adayı Çayırlı ise İkiztaşlıların Mübarek Ramazan ayını tebrik ederek sözlerine başladı ve şöyle devam etti:

“Ben bir hesap uzmanıyım. Burada da gençler var. Onlar da en az benim kadar hesap-kitap biliyor. Karşımızda, insanın dudaklarını uçuklatacak bütçelerle yarışan adaylar var. Bugün harcadıkları parayı aralıksız 10 yıl belediye başkanlığı yapsalar, yemden-içmeden biriktirseler ancak karşılarlar. O vakit kazanmak için bu hırs niye? Acaba işin içinde başka şeyler mi var diye insan düşünmeden edemiyor.

Biz İkiztaş’a, sizlerin karşısına onlarca araç konvoyu ile gelmedik. Çünkü derdimiz şov yapmak, gösteriş yapmak değil. Biz buraya yetki vermeniz halinde, önümüzdeki 5 yılda hep birlikte neleri başarabiliriz, kaynaklarını savuran değil, üreten, kazanan ve kazandıran bir belediye nasıl olur onu anlatmaya geldik.

Seçim çalışmalarının başladığı 1 Ocak’tan itibaren meydanlardayız. Gösterişten uzak, vatandaşımıza kendimizi ve yapacaklarımızı anlatıyoruz. Milaslıların bir değişim istediğini biliyoruz. Eminim siz de istiyorsunuz. Bugün sizlerin taleplerinin büyük bir çoğunluğunu karşılamak için öyle büyük bütçelere gerek yok. Akıllı ve iş bilen bir yönetim 5 yılda sizlerin taleplerini harfiyen yerine getirir. Muhalif belediyelere hizmet ettirmiyorlar sözü de koca bir yalan! Bakın Eskişehir’e, Aydın’a, Çanakkale’ye veya diğer muhalif belediyelerin yönettiği il veya ilçelere… Bugün doğunun en ücra köşesinden bile daha gerideyiz. 30 yıldır bu ilçeyi geleceğe hazırlayacak projeleri uygulayamadılar. Günlerini gün edip, 5 yıl koltuklarında oturdular. Nasılsa vatandaş bizi yine seçecek dediler, yan gelip yattılar. Ancak devir değişti. Şimdi artık gençler geçmişten daha bilinçli. Ellerindeki cep telefonlarıyla tüm dünyayı takip ediyorlar. Yaşıtları Avrupalı gençleri görüyor, bizim neyimiz eksik diyorlar.

Size sözüm, seçilmem durumunda bir şey istemek için Milas Belediyesi’ne gelmeyeceksiniz. Biz sizin ayağınıza gelecek, oluşturacağımız mahalle meclisleriyle birlikte sorunları yerinde görecek ve çözeceğiz. Her köyden mutlaka bir gencimizi istihdam edecek ve muhtarla birlikte çalışmasını sağlayacağız. Maaşını, vergisini biz ödeyeceğiz. Artık muhtarlar en küçük bir iş için Milas Belediyesi’ne gelmeyecekler. Muhtarlıklara ayıracağımız bütçe ile bunları karşılayacağız.

Sizden sadece bir kez 5 yıllığına yetki istiyorum. Eğer sözümü tutmazsam emin olun bir daha karşınıza çıkmayacağım” diyerek, kazanması durumunda önümüzdeki 5 yılda uygulayacağı projelerini tanıttı.

ERGUN’DAN RAKİPLERİNE AĞIR ELEŞTİRİ!

Bodrum’da katıldığı seçim çalışmasını tamamlayarak İkiztaş’taki programa katılan İYİ Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Etin Ergun ise, rakipleri Ahmet Aras ve Aydın Ayaydın’ı eleştirdi.

“Bu topraklarda doğup büyüdüm. Çocukluğum, gençliğim bu dağlarda geçti. 25 yıldır sizlerin oylarıyla milletvekilliği yapıyorum. Bugüne kadar elimden geldiği kadarıyla Muğla’nın her noktasına karınca kararınca, büyük-küçük hizmet götürülmesine katkı sağladım. En küçük bir şaibe ile anılmadım.

Defalarca bu köye geldim. Muğla’nın tüm ilçelerine, köylerine gittim. Bu kenti karış karış dolaştım. Rakiplerim öyle mi? Biri 5 yıldır Bodrum’dan dışarıya çıkmadı. Dünyanın turizmdeki dışa açılan Bodrum’u susuzlukla, yaz aylarındaki trafik keşmekeşliğiyle Türkiye’nin gündemine taşıdı. Altyapısını tamamlayıp, yetersiz gelen arıtma tesisini büyütemedi. Bodrum’u kışın sel baskınlarından, yazın ise susuzluktan kurtaramadı. Bunu yapamamışken, Muğla’nın tüm turistik ilçelerinde denize akan kanalizasyon atık sorununu nasıl çözecek? Çözemez çünkü Muğla’nın ve tüm ilçelerinin henüz imar sorunu çözülmemiş.

Bakın ben binlerce kişinin katıldığı bir anket yaptırdım. Muğlalı yerel yönetimden ne bekliyor ne istiyor diye. 10 maddelik sorudan oluşan bir anket. İlk madde ne çıktı biliyor musunuz; altyapı… Sonra içme suyu, ulaşım, istihdam, kırsal destekler.

Öncelikle şunu belirtmem gerek. Ben, yerel yönetimlerle ilgili yazılmış onlarca kitap, bilimsel yayını okudum. Avrupalılar, yerel yönetimin ilk basamağı olan altyapı sorununu, imar sorunu ile çözmüş, sonra yer altı su kaynaklarını korumaya almış, yollar, şehirlerin planlaması ve daha birçok sorunu ortadan kaldırmışlar. Sonrasında ise ‘benim vatandaşımı nasıl daha fazla gelir elde eder’ diye kafa yormuşlar. Kazanan ve kazandıran belediye modelini geliştirmişler. Biz ise 100 yıldır bir altyapı sorununu çözememişiz. Yollarımız aynı, kaldırımlarımız, köylerimizi bırakın ilçelerimizde bile imar sorunu çözülememiş.

Ben bir konuşmamda şakayla karışık; Sayın Ayaydın ve Sayın Aras navigasyonsuz yola çıkmasınlar. Kaybolurlarsa bir de onları aramakla uğraşmayalım demiştim. Aslında şaka değil gerçekti. Çünkü ikisi de Muğla’yı tanımıyor, sorunları bilmiyor. Profesyonel birilerine göz boyamak için çizdirdikleri projeleri anlatıyorlar.

Ancak en acısı da şu ceket meselesini bir türlü çözemedik! Ben aslında adaylarla değil, ceketle yarışıyorum. Hemşehrilerimin de artık yerel seçimleri şu genel seçimlerden ayırmalı. Genel seçimlerdeki ideolojik düşüncelerini yerel seçimlerde bir kenara bırakmalılar. Sizden en azından bir defaya mahsus ödünç oy istiyorum” diyerek destek istedi.