“TURİZM REKABET ÜSTÜNLÜĞÜMÜZÜN OLDUĞU TEK SEKTÖR”

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Kültür ve Turizm Bakanlığı Bütçesi üzerinde İYİ Parti adına söz alan Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun, turizm sektörünün ithalata bağımlılığı en az olan ve oransal olarak da en fazla katma değer yaratan sektör olduğuna dikkat çekerek, ödemeler dengesi açısından turizmin çok önemli olduğunu söyledi.

Uluslararası arenada Türkiye’nin rekabet üstünlüğünün olduğu tek sektörün turizm olduğuna işaret eden Ergun, 120 milyar dolarlık yatırımı olan sektörün yaklaşık 1,5 milyon kişiye istihdam yarattığını ve 55 milyar dolar gelir hedeflediğini vurguladı. Turizm sektörünün milli menfaatlerimiz doğrultusunda ve siyaset üstü bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini savunan Ergun bütçenin yetersizliğe dikkat çekti.

“BU BÜTÇE HİZMET BÜTÇESİ DEĞİL, FAİZ BÜTÇESİ”

İYİ Partili Ergun, 2024 yılı bütçesinde faiz ödemesi için ayrılan paranın 1 trilyon 254 milyar lira, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ayrılan bütçenin ise sadece 38 milyar 964 milyon 106 bin lira olduğunu söyledi. İktidarın, 2024 yılında ödeyeceği faizin sadece %3’ü kadar bir miktarı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ayırdığını belirten Ergun “sadece bu iki rakam dahi bu bütçenin hizmet bütçesi değil, bir faiz bütçesi olduğunu gözler önüne sermektedir” dedi.

“MEVCUT POLİTİKALARLA TURİZM HEDEFLERİNE ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ayrılan bu bütçeyle deprem bölgesinde zarar gören tarih ve kültür varlıklarını dahi ayağa kaldırmanın dahi mümkün olmadığını vurgulan Milletvekili Ergun, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ayrılan bu bütçe ile 12. Kalkınma Planı’nda ve Orta Vadeli Program’da hedeflenen rakamları yakalama ihtimali yoktur.” dedi.

Turizm hedeflerine ulaşmak için, turizmdeki küresel rekabetin şartlarını da dikkate alarak Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin artırılması gerektiğini savunan Ergun, daha yüksek turizm geliri elde edebilmek için bazı adımların atılması gerektiğini ifade etti.

TURİZMİN İHTİYAÇLARI: AKILLI KENTLER, DEMİRYOLU AĞI, MÜZECİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM

TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında turizm hedeflerine ulaşabilmek ve sektörün kalıcı büyümesi için turizm kentlerinin dijital teknolojinin yardımıyla birer akıllı kente dönüştürülmesi gerektiğini belirten Ergun, “akıllı turizm kentleri çağın gereği haline gelmiştir” dedi.

Antalya ve Muğla gibi turizm merkezlerine demiryolu ulaşımı olmadığını belirten İYİ Partili Ergun, Anadolu’daki turizm merkezleriyle bu kentleri birbirine bağlayan entegre bir demiryolu ağı kurulmasının şart olduğunu söyleyerek, turizm merkezlerinin ulaşım altyapılarının güçlendirilmesi gerektiğini ve farklı merkezler arasında ulaşım sistemlerinin demiryolu ağlarıyla bütünleşik hale getirilmesi çağrısı yaptı.

“MUĞLA’NIN ALTYAPISI “AŞIRI TURİZM”İ KALDIRAMIYOR”

Yerleşik nüfusun 5-6 katına ulaşan bir turist nüfusunu yılın 7-8 ayı boyunca ağırlayan Muğla ve ilçelerinde, mevcut altyapının yetersiz kaldığını belirten Ergun, literatürde bunun aşırı turizm olarak tanımladığını söyledi ve tedbir alınması gerektiğini ifade etti.

Bodrum’da bu yıla damgasını vuran susuzluk konusunda da açıklamalar yapan Ergun, “Bodrum’un su sorunu sadece yerel yönetimlerin altından kalkabileceği bir sorun olmaktan çıkmış ve merkezi idarenin öncülüğünde acil ve kalıcı tedbirler alınmasını gerektiren bir noktaya ulaşmıştır.” dedi.

Muğla’nın iki havalimanı olmasına rağmen, direkt uçuşların yetersiz olduğunu belirten Ergun, bu sıkıntının özellikle turizm sezonunda büyük problemlere yol açtığına dikkat çekti.

Bodrum, Fethiye, Marmaris, Datça ve Köyceğiz gibi ilçelerde turizm sezonunun bitişinden sonra ticari hayat sekteye uğradığını söyleyen İYİ Partili Ergun, “Bu ilçelerimizde turizmin çeşitlendirilmesini ve turizm sezonunun 12 aya yayılmasını sağlayacak çalışmalara ihtiyaç vardır.” dedi.

Yat turizm sektöründeki KDV oranın yüksek olduğuna vurgu yapan Ergun, “yatçılık sektörünün konaklama faaliyetlerindeki KDV sorunu çözüme kavuşturulmalı ve %10’a düşürülmelidir.” dedi.

“FETHİYE KÖRFEZİ’NDEKİ KİRLİLİK CİDDİ BİR TEHDİT”

İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun Fethiye Körfezi’ndeki kirlilik konusunda ise şu ifadeleri kullandı:

“Fethiye’deki sorunların en büyüğü körfezdeki kirliliktir.

Doğal güzelliklerinin yanı sıra, tarihi dokusu ve biyolojik çeşitliliği ile Fethiye Körfezi, hem şehrin yerleşik nüfusunun hayat kalitesi açısından, hem de turistik ve ekonomik potansiyeli açısından hayati bir önem arz etmektedir.

Dolayısıyla Fethiye Körfezi’nin bir türlü giderilemeyen kirliliği tüm bu güzellikler için tehdit haline gelmiştir.

Fethiye körfezinin temizlenmesi için hem yerel yönetimler nezdinde, hem de merkezi idarenin ilgili kurumları nezdinde Bakanlık inisiyatif almalı ve bu sorunun çözümünde katkıda bulunmalıdır.”

“DENİZ ARAÇLARINDAN SİNTİNE BOŞALTIMI DEVAM EDİYOR”

Deniz araçlarından salınan sintine ve yağların denizde oluşturduğu kirlilik konusunda geçtiğimiz yıllarda cezai yaptırımların artırılması yönünde bazı adımlar atılsa da sorunun büyüyerek devam ettiğini belirten Ergun, “özellikle Ölüdeniz ve Göcek, sintine atıklarından kaynaklanan kirlilikten olumsuz etkilenmektedir. Aksi halde deniz kirliliğinin önüne geçmek mümkün olmayacaktır.” dedi.