BURALAR ÇAM BALININ KALBİ ZEYTİNİN DİYARI

Girgin açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Dünyadaki çam balının yüzde 90’ı Türkiye’de üretiliyor. Bunun da yüzde 80’i Muğla’dan karşılanıyor. Muğla’da 40 bin kişi arı yetiştiriciliği ve balcılık ile geçimini sağlıyor. Boksit işletmelerinin yayacağı toz, Basra böceğinin yaşamsal faaliyetlerine olumsuz etki edecektir.

Basra böceğinin yaşadığı mikro flora üzerinde de ciddi etkileri olacak ve bunun sonucunda çam balı üretiminin sürdürülebilirliği sekteye uğrayacaktır. Söz konusu sahanın bulunduğu alanlarda Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nce çam balı üretimi yapmak amacıyla 10-12 bin kovanlık bir konaklama noktası olduğu görülmektedir. Hangi akla hizmet ile çam balının ana vatanı olan ve bal ormanlarının yoğun olduğu yerlerde boksit alanlarının genişletilmesine izin veriliyor?

Diğer yandan Milas ilçesi zeytin ile büyüyor. Milas Zeytinyağı AB’den coğrafi işaret alarak tescil  edildi. 10 milyon dolayında zeytin ağacına sahip olan ve var yılında 18 bin ton zeytinyağı üreten Milas ilçemiz ve Milas’ta zeytin üreticileri coğrafi işaret alıp Avrupa düzeyinde tanınırlık sağlarken kalkıp buralarda boksit çıkarmak akıl erdirilebilir bir iş değil.”

ARI BİTTİ DEMEK TARIM BİTTİ DEMEKTİR

‘Zeytin üreticileri, ‘’Burası bizim dede toprağı zeytinliğimiz. Bu maden ocağından çıkacak toz bitkileri çiçek zamanında öldürür. Bu ağaçlar zeytin yapamaz. Tarımı bitirir. Şimdi bu arıların zeytine, kiraz, elma ağacına da faydası var. Arı bitti demek tarım bitti demek. ” diye itiraz ediyor.

Bal üreticileri de ‘’ zaten bu sene bal olmadı, Muğla’nın markası olan çam balı hiç olmadı. Çam balı için basra üreten çamların olduğu alanların da boksit madenciliğine açılması bizi bitirir’’ diye itiraz ederek geçim kaynaklarımıza dokunmayın diye feryat ediyor.

GEÇİM KAYNAKLARIMIZA DOKUNMAYIN!

Girgin şunları ifade ederek sözlerini noktaladı: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na Yatağan’dan çağrı yapıyoruz: Milas Tuzabat ve Yatağan Bencik Mahallelerinde boksit çıkarılan alanların genişletilmesine köylülerimiz razı değildir. Bu karardan vazgeçilmelidir. Halkımızın ana geçim kaynaklarını yok edecek faaliyetlerden uzak durulmalıdır. Zeytinlerimizi, zeytinyağımızı, balımızı ve onları bize sunan doğayı, üreten elleri korumak için daha güçlendirmek için ne yapılmalı diye uğraşmak yerine, boksit çıkararak bu güzelim coğrafyaya kıymayın.”

Öte yandan, bölge halkının ve üreticilerin talebiyle Arıcılar Birliği’nin alan genişletilmesini Danıştay’a taşıyacaklarını belirten Girgin, yasal sürecin de takipçisi olacaklarını söyledi.