Hiç okuma f?rsat?n?z oldu mu bilmiyorum, ama ?stanbul-Kad?köy'de bas?lan ayl?k "KAFA" diye bir sanat ve edebiyat dergisi var... Ülkenin en önemli yazar, ?air, gazeteci ve sanatç?lar? orada zaman zaman yer al?yorlar... Derginin 85'inci Ekim-2021 say?s? kapa??nda ünlü tiyatrocumuz Metin Akp?nar vard?, içinde de Ya?ar Kemal'den Ay?e Kulin'e, Metin Uca'dan Sunay Ak?n'a, Bekir Co?kun'dan ?smail Saymaz'a kadar birçok ünlü siman?n yaz?lar?, röportajlar?, ?iirleri ve unutulmaz an?lar? vard?...

Metin Akp?nar ile röportaj? yapan Nihat S?rdar, 81 ya??ndaki duayen tiyatrocumuz ve mizahç?m?za; "Metin Abi, sizce mizah nedir?" diye soruyor... O da hemen; "Bana göre mizah; biraz ehlile?tirilmi?, biraz yumu?at?lm??, çok ciddi bir sald?r? silâh?d?r! Bir anlamda dü?üncede korkunun ?efkatli hali, korkunun inceltilmesidir" diyor... Sonra devam ediyor: "Bizim geleneksel tiyatromuzda 'köy seyirlik oyunlar?' vard?r, ama bunlarda mizah s?n?rl?d?r... Ancak kuklada, meddahta, ortaoyununda, Hacivat-Karagöz'de ana ?emsiye mizaht?r, yani gülmecedir!.. Hacivat-Karagöz ise hem siyasi otoriteyi ele?tirmek, hem de ortadaki yanl??? vurgulamak anlam?nda, gülmecenin çok yo?un oldu?u gösterim tarzlar?ndan biridir!..

Sonra Meddah gelir... Bu isim 'Methetmekten' gelir... Bir olay? kusurlar?n? görmeden ve abartarak anlat?r... En güzel taraf? da, tek ki?ilik ve tek ba??na bir oyun olmas?d?r... Meddah'?n bir has?r sandalyesi, bir gocu?u, bir tulumu, poturu, bir bastonu/ sopas?, bir de feshi vard?r... O baston her ?ey olur: ba?lama, silâh, kad?n, çocuk... Gazetecilik yapard? Meddah, çok seyahat etti?i için bir yerden öbürüne bilgi ta??rd?...

Ortaoyunu'nda gülmece ve ele?tiri daha fazlad?r... Dekor falan istemez, bir paravan önünde oyun sergilenirdi... Bu oyunun en popüler sanatç?s? ?smail Dümbüllü idi, biz Zeki ile onun zaman?na yeti?ti?imiz için çok ?ansl?yd?k!.. Ama bugünlerde bunlar? hayata geçirmek, kendi formatlar?yla sahnelemek olas? de?il!.. Haldun Taner'in gayretleriyle biz, Bat? tiyatrolar?ndan esinlenerek bir 'Kabare' türü yaratt?k!.. 'Deve Ku?u Kabare Tiyatromuz' bunlardan biriydi... Daha sonra Ferhan ?ensoy, Levent K?rca gibi çok de?erli sanatç?lar ç?kt?...  Ama ben ?unu söylemek isterim: 'Sanatç?lar ya?arken ölümlü, öldükten sonra ölümsüz' olurlar... Bir gün ben de o güzel atlara binip, onlar gibi gidince, sizlerin beni de ya?ataca??n?z kanaatindeyim? ?u yapt???n?z röportaj bile bunun kan?t? de?il mi?" diyordu...

26 y?l önce ben de ?lçemizin tek yay?n organ? 'Yata?an Gazetesi'nde kö?e yaz?lar?ma ba?layaca??m zaman hep bunlar? dü?ünerek, yaz? türü olarak 'Mizah' yazmaya karar vermi?tim!.. Çünkü biliyordum ki, Türk insan? olarak bizler Nasrettin Hocalar?n, ?ncili Çavu?lar?n torunlar? olarak, en çok mizah türü yaz?lar? seviyorduk!.. O günlerin gazetelerinde de bizim yol gösterici büyüklerimiz Aziz Nesin, Mustafa Ekmekçi, U?ur Mumcu ve Bekir Co?kun gibi örnek ve duayen gazeteci-yazarlard?!.. 26 y?ld?r yaz?lar?m?za hâlâ devam ediyorsak e?er, demek ki o günlerde çok isabetli bir karar vermi?iz!..

Bugün de size bizim deli Orhan Veli'nin 'Sabaha Kadar' ?iiriyle veda edelim:

"?u ?airler sevgililerden beter/ Nedir bu adamlardan çekti?im/ Olur mu böyle, bütün bir geceyi/ Bir m?sra?n mahremiyetinde geçirmek?..// Dinle bakal?m i?itebilir misin/ Türküsünü damlar?n, bacalar?n/ Yahut da kar?ncalar?n bu?day ta??d?klar?n?/ Yuvalar?na?,,// Beklemesem olmaz m? güne?in do?mas?n?/ Kullan?lm?? kafiyeleri yollamak için/ Kap?ma gelecek çöpçülerle/ Deniz kenar?na!?// ?eytan diyor ki; Aç pencereyi/ Ba??r, ba??r, ba??r, sabaha kadar!.." (Varl?k Dergisi-15.03.1940...)